İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | live on f. | geçinmek | ||
What are tobacco producers in Granada going to live on now? Granada'daki tütün üreticileri şimdi neyle geçinecek? More Sentences |
||||
Genel | live on f. | geçimini sürdürmek | ||
Genel | live on f. | yaşamını idame ettirmek | ||
Genel | live on f. | ile beslenmek | ||
Genel | live on f. | ile geçinmek | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | live on f. | (öldükten/bittikten sonra) hatıralarda yaşamak | ||
Öbek Fiiller | live on f. | (öldükten/bittikten sonra) hafızalarda yaşamak | ||
Öbek Fiiller | live on f. | (öldükten/bittikten sonra) anılarda yaşamak | ||
Öbek Fiiller | live on f. | (öldükten/bittikten sonra) belleklerde yaşamak | ||
Öbek Fiiller | live on f. | (öldükten/bittikten sonra) insanların zihninde yaşamak | ||
Öbek Fiiller | live on f. | hafızalarda kalmak | ||
Öbek Fiiller | live on f. | hafızalarda yaşamaya devam etmek | ||
Öbek Fiiller | live on f. | hatıralarda/anılarda yaşamaya devam etmek |